Wanted Dead or a Wild… ismini duyunca tüylerim diken diken oldu. Dedim, bu oyunda ya haydut olacağız ya da haydut avcısı! Slotter’da görünce anında daldım içeri, çünkü bu işin sonunda kanlı mıknatıs gibi para çekiyoruz resmen.
Oyun ekranı karanlık, loş bir batı kasabası… çivili tahtalar, eski posterler. İlk spin’i attım, bir tık… bir silah sesi… dedim bu başka oyun. Slotter’da sesler bile başka tınlıyor. Her sembol düşüşünde bir aksiyon, bir film karesi.
Hele o VS sembolleri yok mu? İki adam çıkıyor, karşı karşıya. Biri sağdan, biri soldan… sonra çat! Bir çarpan oturuyor ekrana. “Yandık!” dedim. Ama güzel yandık, çünkü çarpan var, ödeme var, aksiyon dibine kadar.
Üç tane bonus modu var. Duel, The Great Train Robbery ve Dead Man’s Hand. Duel favorim. VS sembolleri üst üste geliyor, çarpanlar ekranı ele geçiriyor. Diyor ki: “Bugün senden korkan sen olmasın.”
Train Robbery modu, Sticky Wild’larla dolu. Geldi mi ekranın ortasına, kazançlar çuval çuval geliyor. Hele Dead Man’s Hand… ne zaman gelsin istesen gelmez, ama geldiğinde zaten yüreğin hız yapıyor.
Slotter’da bu bonuslar sorunsuz, takır takır çalışıyor. Görsel geçişler, ses efektleri… insanı oyunun ortasına fırlatıyor. Eline klavye değil, sanki Winchester almışsın gibi hissediyorsun.
Bu oyun başka. Bu oyun his. Her spin’de biraz tedirginlik, biraz heyecan. Sanki slot oynamıyorsun da Vahşi Batı’da nefes nefese kaçıyorsun. VS düşsün diye içinden dua ediyorsun.
Slotter’da oynamanın en güzel yanı ne biliyor musun? Tüm atmosferi sana full geçiriyor. Takılma yok, görsel kayıp yok. Sadece sen, oyunun içindesin.
Kazanırsın ya da kazanmazsın, ama oyun bitince “Of be!” diyorsun. Çünkü adrenalini bırak, yaşadığın heyecan bile yetiyor.
Sonuç? Wanted Dead or a Wild, sadece bir slot değil. Tam anlamıyla bir sinema filmi. Western sever misin bilmem ama, bu oyunda bi’ kovboy kadar terliyorsun. Ve her ter damlası… ekranın köşesine bir çarpan bırakıyor.
Çünkü bazen, sadece kazanç değil, yaşadığın o çılgın kovalamaca da yeter.
Bazen insan sıkılıyor. Hani öyle bomboş değil de... bir şey olsun istiyorsun. İçten içe diyorsun…
Ben hep altın çocuk olmak istedim. Ama hayat izin vermedi, kredi kartı limiti başka şeylere…
Yani dostum, "Mustang Gold" adını duyunca aklına ne geliyor? Kovboylar, atlar, tozlu yollar, serin rüzgar...…
Bazen bir tren gelir, hayatını değiştirir derler ya... İşte Money Train 2 de tam olarak…
ahu nedir bu "Sword of Khans" dedikleri? Bir gün oyunun ismini gördüm, ışık yandı kafamda.…
Ya bazen diyorsun ki, "şöyle keyifli bir oyun olsa da hem gözümüz gönlümüz açılsa hem…