Ya bazen diyorsun ki, “şöyle keyifli bir oyun olsa da hem gözümüz gönlümüz açılsa hem de biraz para kazansak”. Hah işte, The Dog House Multihold tam o kafanın oyunu. Slotter’da denk geldim, dedim ki “bu köpekler boş durmaz, illa ki havlayarak getirir bir şeyler.” Haklı çıktım. Oyunun içindeki köpekler mi daha tatlı, kazançlar mı daha çılgın, karar veremedim.
Bu “Multihold” denen olay var ya, ilk başta hafif kafam karıştı. Sonra baktım ki olay gayet net: birden fazla oyun alanı aktif olabiliyor. Yani sen oynarken bir yandan başka makaralar da devreye giriyor. E hal böyle olunca da kazanç çarpanları uçuyor, ekran bayram yerine dönüyor. Hele o patili dostlarımız Wild olarak çıkınca ekranda, hop bir ses geliyor içimden: “oh be!”
Slotter’da deneyimlemek ise ayrı keyif. Akıyor adeta oyun. Donma, kasma yok. Köpekler zıplıyor, ödüller geliyor, sen bir yandan “şanslı günümdeyim” diye gülümsüyorsun. Mobilde bile tatlı tatlı akar bu oyun. Yani “yolda giderken döndürdüm, 20 lira kar ettim” gibi anılar biriktirmek an meselesi.
Slotter’ı bilen bilir. Oyun ararken böyle renkli, eğlenceli şeyleri bulmak kolay olmuyor. Ama The Dog House Multihold, cidden ekranı şenlik alanına çeviriyor. Bir bakmışsın 4 tane ayrı oyun alanı açılmış, her yer ödül kaynıyor. “Ya bu kadar da vermez herhalde?” diyorsun, bir de bakmışsın hop bir çarpan daha! İşte o anlarda insanın suratına istemsiz bir sırıtış gelir ya, aynen o hissi veriyor.
Kazandıran sistemini çözmek de basit. Öyle karışık matematik yok. Patileri takip et, makaraları döndür, biraz da şans yanındaysa kazanıyorsun. Kuruşla girip bozuklukla çıkmıyorsun yani, kağıda dönüşüyor bazen. Bir köpek havlamasıyla gelen sevinç var ya, işte onu ekran başında yaşıyorsun.
Oyun bazen sana öyle bir kombinasyon sunuyor ki, ekrana baka baka şaşırıyorsun. “Cidden bu kadarını beklemiyordum” diyorsun. Bir de görsel efektler falan, tam tatlılık. Slotter’da bu oyunu oynarken, “ya bu boş iş” diyemiyorsun. Çünkü eğleniyorsun, kazanıyorsun, zaman geçiyor. Zaten bir oyun daha ne versin ki?
Hayatın sıkıcılığını 10 dakikalığına unutturmak bile büyük başarı. Hele ki ufak bir kazançla taçlanırsa, tadından yenmez. Slotter sayesinde bu oyuna ulaşmak bir tık uzakta. Üye ol, oyna, kazan. Bu kadar basit. Ne hesaplamaya kafa yor ne de stratejiye. Sadece makaraları döndür ve keyfini çıkar.
Bazen insan sıkılıyor. Hani öyle bomboş değil de... bir şey olsun istiyorsun. İçten içe diyorsun…
Ben hep altın çocuk olmak istedim. Ama hayat izin vermedi, kredi kartı limiti başka şeylere…
Yani dostum, "Mustang Gold" adını duyunca aklına ne geliyor? Kovboylar, atlar, tozlu yollar, serin rüzgar...…
Bazen bir tren gelir, hayatını değiştirir derler ya... İşte Money Train 2 de tam olarak…
ahu nedir bu "Sword of Khans" dedikleri? Bir gün oyunun ismini gördüm, ışık yandı kafamda.…
Cadılar ve büyülerle dolu bir ormana adım atmak istiyorsan doğru yerdesin. “Fortune Spells” oyunu, sihirli…