Bazen insan sıkılıyor. Hani öyle bomboş değil de… bir şey olsun istiyorsun. İçten içe diyorsun ki, “Bi’ hareket, bi’ renk lazım hayatıma.” Tam o anlarda karşıma çıktı bu 40 Super Hot. Başta dedim “meyve temalı mı? Çocuk oyunu mu bu?” Ama yok, fena çarptı. Gerçek anlamda.
Bak şimdi, bu oyun bi’ garip yakalıyor seni. Bi’ açıyorsun, klasik simgeler; kiraz, portakal, yıldız. Sonra hop! Bir anda 7’li geliyor, ekran cayır cayır. O an “işte şimdi başlıyor” diyorsun. Haklısın da. Çünkü bu oyunun ne zaman coşacağı hiç belli olmuyor.
Şimdi adında “Hot” var ya… boşuna değil. Bu oyundaki meyveler bildiğin cayır cayır. Yani bir portakal dönüyor, bir üzüm çarpıyor… ne oluyoruz diyorsun. Hele o 7 sembolü… ah be! Onu bir yakaladın mı, vallahi oturduğun koltuktan başka biri kalkıyor. Aynı sen ama 10 kat mutlusun.
Oyunda öyle çok karışıklık yok. Sadelik güzel. Karışık efektler yok, ekran çılgın gibi patlamıyor. Ama her dönüşte “belki bu sefer” hissi var ya… o çok başka. O his yüzünden bu oyunu seviyorsun zaten. Her dönüşte bir umut, her satırda bir ihtimal.
Şimdi burada önemli bir detay var. Ben bu oyunu Slotter’da oynuyorum. Çünkü sistem sağlam. Takılma, kasma, saçma sapan uyarılar yok. Açıyorsun, dönüyorsun, kazanıyorsun. Bu kadar.
Slotter ’ın güzelliği şu: Sen oyuna odaklanıyorsun. Gerisini sistem hallediyor. Hele bir de geceleri… uykum kaçınca giriyorum. Bir çay demliyorum, açıyorum 40 Super Hot’u. Dönmeye başlıyor o meyveler… yavaş yavaş. Sanki hayatın ritmi ekrana yansımış gibi. Kazanmasam bile keyif alıyorum. Ama genelde kazanıyorum, o ayrı konu.
Bazı oyunlar çok süslü. Çılgın efektler, animasyonlar, hikayeler… güzel ama kafa yoruyor. Ama 40 Super Hot öyle değil. Sade, net, vurucu. Eski okul slotların ruhu var. Dönüş sesi bile nostaljik. Biraz retro, biraz modern. Ne eksik, ne fazla.
Yani şimdi oturup “Bu oyun şöyle efsane” demem, ama sana şöyle diyeyim: Gecenin bir yarısı, moralin bozukken, bi’ şey ararken aç… bir bakmışsın yüzün gülüyor. O yüzden seviyorum bu oyunu. Samimi. Gösteriş meraklısı değil ama tam yerinde vuruyor.
Ben hep altın çocuk olmak istedim. Ama hayat izin vermedi, kredi kartı limiti başka şeylere…
Yani dostum, "Mustang Gold" adını duyunca aklına ne geliyor? Kovboylar, atlar, tozlu yollar, serin rüzgar...…
Bazen bir tren gelir, hayatını değiştirir derler ya... İşte Money Train 2 de tam olarak…
ahu nedir bu "Sword of Khans" dedikleri? Bir gün oyunun ismini gördüm, ışık yandı kafamda.…
Ya bazen diyorsun ki, "şöyle keyifli bir oyun olsa da hem gözümüz gönlümüz açılsa hem…
Cadılar ve büyülerle dolu bir ormana adım atmak istiyorsan doğru yerdesin. “Fortune Spells” oyunu, sihirli…